Fındık dediğimizde aklımıza ilk Trabzon Giresun geliyor. Oysa Marmara’nın doğusunda Akyazı ile başlar fındık iklimi nerede ise tüm karasu şeridi fındık yetiştirmeye uygundur.Düzce, Kocaali, Akçakoca, Zonguldak, Bartın vb. Bu muhteşem yerlerden biride Kirazlı köyü. Tam bir Karadeniz köyü, iklimi, bitki örtüsü, en önemlisi de insanları. Bu köyde gezerken kendinizi Karadeniz de hissediyorsunuz. Çünkü havası, suyu, yemekleri her şeyi Karadeniz kokuyor. Buralarda bu mevsim fındık toplama mevsimi kadın, erkek, çocuk herkes bahçede fındık topluyor. Gocunmak diye bir şey yok. Okumuşu, okumamışı, çalışanı çalışmayanı izinlerini fındığa göre ayarlayıp bahçeye giriyor. Tabi ki iş çok, bu nedenle doğudan fındık toplamaya gelen işçilerle birlikte topluyorlar. Tüm köy karınca misali kışın yiyeceği içeceği ve konforu için durmaksızın çalışıyor. Sabah ezanlarına kadar fındık makinaları çalışıyor. Köyde yazılı olmayan kurallar var. Sabah 7:30 bahçeye giriliyor, akşam 19:30 paydos. Hangi bahçe önce toplanması gerek, işçi hangi bahçeye önce girecek belli. Herkes sonsuz saygı gösteriyor birbirine. Köyün tüm insanlarında huzurlu bir yorgunluk var.
Tabi ki sadece fındıkta toplanmıyorlar. Turşular, salçalar, reçeller, pekmezler yapılıyor. Armuttan pekmez yapıldığını ilk kez burada gördüm. Açıkçası çok lezzetli oluyor. Bahçelerindeki armudu toplayıp gece yarılarına kadar kaynatıp şişeliyorlar. Köy her şeyi ile organik sağlık kokuyor. Bir hafta köyde kalınca detoks uygulamış gibi hissediyorsunuz. Sütü yan komşunun ineğinden, tereyağı, süt keşi, yoğurdu aynı kaynaktan alıyorsunuz. Sofralar; fındık bahçesinde yaramaz çocuk misali büyümüş üzüm armut pekmezleri, incir, çilek reçelleri ile dolu. Su, şişelerle su kaynaklarından dolduruluyor. Kısacası köyde bulaşıcı hastalık sağlık!!!!Şuan köyün her kapısında fındıklar brandalara serilmiş vaziyette. Her yaz köy yeni gelin gibi fındıkla süsleniyor ve toprağı gençleşiyor. İklim Karadeniz olunca arada bir yağmur bulutu geliyor, herkes koşarak fındıklarını örtüyor. Kendi fındığını örten yanındakine yardıma koşuyor. Zaten köyün çoğu akraba ya da hısım. Kardeşliğin ve yardımlaşmanın en güzel örneklerini görüyorsunuz.
Bu altın değerindeki fındığın faydaları saymakla bitmez;
- Sadece 30 gr fındık ile gün boyunca ihtiyacınız olan E vitamininin karşılanmasını sağlamaktadır.
- Krom fındıkta oldukça fazla bulunmaktadır. Sadece krom da bulunmuyor. Ekstra olarak fındık, vücudun kromdan en faydalı şekilde yararlanabilmesi için yüksek karbonhidrat ve yağ içeriğine sahiptir.
- İçeriğinde yüksek oranda lif bulunmaktadır. Bu sayede diyabet ve kolon kanserinden de korumaktadır.
- Yapısında bulunan kalsiyum sebebi ile çocuklarda kemik gelişiminde oldukça etkilidir. Ayrıca menopoz dönemlerinde kemik erimesinin engellenmesi için de fındık tüketebilirsiniz.
- Kabızlığın giderilmesinde oldukça etkilidir. Dolaşım sistemini düzenlemektedir.
- Tansiyon hastaları için yemesi önerilmektedir.
- Fındık, aynı zamanda anne sütünün artmasında etkilidir.
- Fındığın hasattı yaş olarak yapılır ve tüketim öncesi kurutulur. Kurutulmamış fındık eğer fazla tüketilirse isal yapabilir.
- Şeker hastalığının ilerlemesini engeller.
- Stres giderici özelliktedir.
- Bağışıklık sisteminin güçlü kalması için fındık tüketiminin düzenli olarak yapılması gerekmektedir.
- Felç ve bunama riskini azaltan maddeler içermektedir.
- Fındık yağı, damar sertliği ve daralması gibi hastalıklara karşı savaşır.
- Fındıktan elde edilen yağın böbrek taşlarını ve kumunu düşürmede oldukça etkilidir. Böbrek ağrılarına da iyi geldiği bilinmektedir. Bağırsakta yer alan kurtların düşürülmesinde etkilidir.
- Kısırlığa karşı oldukça etkilidir ve üreme sisteminin güçlendirmektedir. Cinsel gücü artırır.
- Yaşlanmaya karşı doğal bir koruma sağlar. Kozmetik sanayisinde yaşlılık karşıtı kremlerde özellikle kullanılmaktadır. (Fındık yağı)
- Kansere karşı koruma sağlar.
- Bünyesinde bulunan E vitamini, kansızlığa karşı korumaktadır.
Güzel insanların elinde daha bir lezzetleniyor. Köyümüze, toprağımıza, fındığımıza sahip çıkalım.
Yazar: Emine Genç
Leave a Reply